ŞİİRLER

 

 

HASRET

 

Rızık için çıktık gurbet eline

Kapıldık kaderin rüzgarına, yeline

Esmez ola yad ellerin yelleri

Burnumda tüter  memlekettin gülleri

 

 Gözümde tüter Yenişarın dağları taşları

Hayalimde düşümde Yenişarın gatıncılı aşları

 

 Burnumda tüter ebemin bazlaması kömbesi

Nede güzel olur onun yemesi. 

 

 Esmez ola gurbet elin  yelleri

Tat vermiyor şu gurbetin  yayları dağları

Vay benim karlı dağımın dedegülleri

Hasretle anarım seni kokladığım günleri…

 

Rahmi ALTINSOY

 

 

DEDEGÜL

 

Mevsimin ilk karı yağmış başına,

Sen kavuştun karına Dedegül .

Bulut, duman sarmış dağ, taşına,

Benimki ise kaldı yarına Dedegül.

 

Neler geldi geçti başından kimbilir ?

Pınarların çoğu zirvenden gelir.

Kutsal Karagöl’ün suları içilir,

Şifa dğıtır hastalara sayırına Dedegül

 

Rabb’ime benden yakın duruyorsun,

Nicelerin dertlerine çare oluyorsun,

Beyazlarla temizliği, saflığı soluyorsun,

Keşke kurban olsam yollarına Dedegül

 

Tarih yazdın nice yüzyıllara,

Rehberdin yanık sesli turnalara,

Yeşilyurtlu’nun dilindeki dualara

Amin deyiver ruhlarına Dedegül

 

Hilmi Özdemir

 

 

 YENİŞAR

 

Ne kadar özenmiş sana eşsiz yar,

Göz bebeğim anayurdum YENİŞAR.

Gezsem de cihanı ben diyar diyar,

Bulunmaz menendin senin YENİŞAR.

 

Çıkarmış tarihini Veli KARACA

Anlatılmış sende, tüten her baca.

Dillere destansın yıllar boyunca,

Gözbebeğim, anayurdum YENİŞAR.

 

Meth etmiş bile seni KEYKUBAT,

Sana bakan her göz olmuş abad.

Ne kadar özenmiş hak. Heyhat..!

Gözbebeğim, anayurdum YENİŞAR.

 

Gölyaka, Kurucuova, sende ! Gölkonak,

Pınarbaşı, Yenice dilimde heyhak.

Bademli sinemi eylyor çak, çak.

Gözbebeğim, anayurdum YENİŞAR.

 

Ey benim leylam, ANAVATANIM,

Helaldır..! uğruna her damla kanım.

Seni meth etmeye aciz dehanım,

Gözbebeğim, anayurdum YENİŞAR.

 

Doğmuş bu Hüdayi senin bağrında,

Hasret kalmış sana gençlik çağında.

Her dem de seyreder gönül bağında,

Gözbebeğim, anayurdum YENİŞAR.

 

Kul Hüdayi Ünal YAĞIZ

 

 

 YAYLALAR

 

Geçti şu yaz bahar, erişti hazan,

Yine ıssız kaldı YAYLALAR.

Şen olsun şu gönlümün bağını bozan,

Erdi şita  yine ıssız kaldı YAYLALAR.

 

Dağlarında dudu kuşlar öterdi,

Ovasında lale, sümbül biterdi.

Obasında boz dumanlar tüterdi,

Erdi şita  yine ıssız kaldı YAYLALAR.

 

Derlerde çağlayan, çağlıyor,

Kul hüdai, yeşim yeşim ağlıyor.

Şu zalim gurbette gönül eğliyor,

Erdi şita  yine ıssız kaldı YAYLALAR.

 

Kul Hüdayi Ünal YAĞIZ

 

 

 

            BADEMLİ

 

Tütüyorsun şu burnumda, gözümde,

Havan ile suyun ile BADEMLİ.

Yanıyor hasretin şu can özümde,

Dağın ile ovan ile BADEMLİ.

 

Dayamışşın şu sırtını Dede’ye

Horasandan gelmiş Velidir diye.

Çevirmişşin hem yönünü kıbleye

Özün özümdedir senin BADEMLİ.

 

Senin bu halinde bir sır var amma

Anlamak ki şimdi acip muamma.

Beşikmişsin ilme, bir zaman amma

Şimdilerde nice oldun BADEMLİ.

 

Harikadır Pınargözün harika.

Duyanlar ismini, düşerler meraka.

Ey insanlar değildir sözüm şaka,

Tabiatın incisidir BADEMLİ.

 

Çam, meşe, köknarla bezenmiş dağlar,

Senin her derende suların çağlar.

Yeşil atlas gibi zil olmuş bağlar,

Tabiatın incisisin BADEMLİ.

 

Sazakların sorgun ile bezenmiş,

Diken ardıç yanlara uzanmış.

Kadir Mevlam ne kadar da özenmiş,

Tabiatın incisisin BADEMLİ.

 

Yapar kaşık, şimşirden Şevket Emmi,

Çobanlar yaylada sürerler demi.

Hasretinden döker bu çeşmim nemi,

Tabiatın incisisin BADEMLİ.

 

Kar çiçeği kar kalkanda çıkıyor,

Şu kar suyu şırıl şırıl akıyor,

Yaban gülü nazlı nazlı bakıyor,

Sanatkarı  ne güzeldir BADEMLİ.

 

Allahım hepsinde şu sen varsın sen

Şu dağda sen, ovada sen, kırda sen,

Olurum ben çünkü mürted yok desem,

Görünen o, şu her yerde BADEMLİ.

 

Doğmuş şu Hüdayi senin bağrında,

Hasret kalmış sana gençlik çağında.

Seyreder seni her dem gönül bağında

Tabiatın incisisin BADEMLİ.

 

Kul Hüdayi Ünal YAĞIZ

 

 

Bu Web Sitesi En İyi 1024x768 Ekran Çözünürlüğü ve Gerçek Renkte Görüntülenebilir.
Webmaster: N.Yaşar Akgül

Web hosting by Somee.com